01.11.2008

Kasım Yazısı

Sevgili Beşiktaşlılar,
Daha önce de belirttiğim gibi bu yıl sadece futbolda değil, Beşiktaş’ın temsil edildiği bütün branşlarda başarı hedefi ile yola çıktık. Büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki; değerli sporcularımız elde ettikleri başarılarla ne kadar doğru adımlar attığımızı daha şimdiden ispatladılar.
Dünya Genç Bayanlar Satranç Şampiyonası’nda ikinci olan ve Büyükusta (WGM ) normunu alarak Türk Santranç Tarihi’ne geçen sporcumuz Kübra Öztürk’ten sonra, Atletizm Takımız’ın başarılı ismi Esra Güllü milli forma ile Dünya Dağ Koşusu Kupası’nda Dünya İkinciliği’ni elde ederek göğsümüzü kabarttı. Bir diğer onur kaynağımız da geçtiğimiz ay Sırbistan’da Balkan Şampiyonluğu’nu kazanarak Beşiktaşımız’ın adını tarihe yazdıran Bayan Voleybol Takımımız oldu.
Böylesine tarihi başarılara imza atan tüm sporcularımızı tekrar kutluyor, başta değerli antrenörleri olmak üzere, emeği geçen herkese Camiamız’a bu gururu, onuru yaşattıkları için ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Sevgili Beşiktaşlılar,
Futbol takımında zorunluluktan yaşadığımız teknik direktör değişikliği, seçtiğimiz Mustafa Denizli Hoca’nın Beşiktaşlılığı ve kişisel değerleri ile birleşince tüm Türkiye’yi yeni bir Beşiktaş heyecanı sardı. Bu heyecanın hep sürmesi ve mutlu sona ermesi benim de en büyük dileğim ve inancım.

Sevgili Beşiktaşlılar,
Hepimizin rüyası Fulya Süleyman Seba Projesi’nin açılışını Ocak 2009’da yine hep birlikte coşkulu bir törenle gerçekleştirmeyi hedeflediğimizi müjdelemiştim. Bir kez daha gururla ifade ediyorum ki, o kurdela kesildiği gün Türkiye’nin gayrimenkul ve yatırım zenginliği adına en büyük kulübü olacağız.

Elbette bu yatırım ve tesisleşmeyi sportif başarılarla taçlandırarak Beşiktaşımız’ı her bakımdan Türkiye’nin lideri yapmak öncelikli hedefimiz. Ancak her zaman olduğu gibi yine altını çizerek söylüyorum; yapılanları ve kazanılanları hep birlikte yaşamadıkca, camia olarak el ele, omuz omuza kenetlenmedikce, tüm haz ve mutlulukları paylaşmadıkca hiçbir şeyin önemi olamaz. Bütün güzellikleri ancak el ele vererek gelecek nesillere aktarabiliriz. Yarınların Beşiktaşlı nesilleri ancak ortak tarihi yaşayarak, ülkü birliğine varabilir ve geleceği oluşturabilirler.
Bu süreçte amaç adını kayıtlara geçirmek değil, yarınlarda hayırlar ve şükranlarla anılmak olmalıdır.

Beşiktaş sevgisiyle dolu herkesin mutlulukla kucaklaşacağı günlerin çok yakın olduğu inancıyla hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum.